“Akademik başarıyı” destekleyen ebeveyn tutumlarından biri de çocuğa “sorumluluk vermek” tir. Ona sorumluluk vermeniz; “Ben sana ve yapabileceklerine güveniyorum” demenin en güzel yoludur. Siz ona inandıkça onun da kendine olan inancı ve güveni artıyor buna inanın. Sorumluluk vermede elbette çocuğun potansiyelini aşan bir beklenti olmamalıdır. “Ağaca tırmanması istenilen balık” misali onun yetileri dışında her beklenti onda isteksizlik, ya da istekli olsa dahi başarısızlık yaratacaktır.
Önceki videomda; çocuğunuzu tanımanın en iyi yolunun “doğru iletişim” kurmak olduğunu ve bunu nasıl yapabileceğinizi anlatmıştım. Onu dinlemeye ve anlamaya yönelik iletişimin, onun potansiyelini önce kendi, sonra da sizin keşfetmenizde çok önemli bir yeri var. Onun hedefleri potansiyelini keşfiyle başlarken, performansını da bu yönde bilinçli arttırmaya başlıyordu değil mi? Bizlerde ebeveynler olarak kendi beklentilerimizi yeniden değerlendirip, gerçekçi bir yaklaşımla revize etmeye başlıyorduk.
Potansiyelini keşfeden çocuk, hedeflerine performansını arttırarak istikrarla ilerler. Sorumluluk almaktan korkmaz. Çünkü neyi, ne kadar, ne şekilde ve hangi süre içersin de gerçekleştirebileceğini bilir. “Dengesiz” bir tutum içinde olmaz, tutarsızlıklar yaşamaz. Her şeyden önce ona destek olan ve motivasyonunu arttıran ebeveynleri vardır. Bu, çocuğun başarısında büyük bir güçtü daha önce de değinmiştik.
Akademik süreçte, çocuğun hedefleri doğrultusunda yapacakları ve bu alanda alacağı sorumluluklar da bizler, ebeveynler olarak doğru iletişimle kontrolü elden bırakmayacağız elbette ancak “SORGULAMADAN”!
Bir öğrenci danışanımla çok kısa zamanda onun hedefleri ve onlara ulaşma yolculuğunda oluşturduğumuz bu programı çok güzel uygularken bir görüşmede bana: “Ailem bana inanmıyor ama!” deyince bir duvara çarpmış olduğunu hissettim. Zira kendisi de böyle hissetmiş. Karşımda sürekli bir duvar gibi duruyorlar ve ben o duvarlar içinde gözetleniyor, kontrol ediliyor, sürekli hesap vermek zorundaymışım gibi hissediyorum… dedi.
İnanın, çocukların, her yaştan öğrencilerin, içinde bulundukları durumu imgelemeleri yetişkinlerinkinden çok daha kolay oluyor. Dolayısıyla çözüme ulaştırmak da elbette daha basit. Neyse; konumuza geri dönelim. Bu imgeleme karşısında ne yapmalıydık? Elbette o duvarları yıkmak! Aile ile görüşmelerimde duyduğum cümleler kontrol etmenin dozunun kaçtığı, neredeyse göz hapsine dönmüş olmasıydı. Aslında bunu çocuklarına yaşattıklarının çok da farkında değillerdi. Bunun, çocuklarının üzerindeki olumsuz etkilerini fark ettiklerinde ise tutum değiştirmeye karar verdiler ve kısa zamanda harika sonuçlar elde ettik. Her gün sorgulayarak, teftiş etmek yerine Pazartesi’den – Cuma’ya çocuklarından o haftaki sorumluluklarını yerine getirmeleri ile ilgili bilgi aldılar. Başlangıçta aile zorlandı ama çocuklarında ki olumlu etkisini “Başarı” anlamında da gördükçe doğru bir yöntem oluşturduğumuz konusunda hem fikir olduk.
Elbette ki her çocuğun hedefi, akademik süreci, potansiyeli farklıdır. Ancak her çocukta ortak olan bazı istekler, beklentiler ve tutumlar da vardır. Onlar değişmeyi, başarıyı istedikçe yanındakilerin de bu yönde destekleyici olmalarını istiyorlar.
Yine tekrar ediyorum, bir eğitim koçuyla çalışma şansınız yoksa; çocuğunuzla doğru iletişim kurarak, isteklerini, hedeflerini ve bu doğrultuda sizden nasıl bir destek beklediklerini öğrenin. Akademik sürecini zorlayan değil onun işini kolaylaştırmak isteyen veliler olduğunuzu hissettirin. Akademik ders çalışma programına (ki bir taslak olarak daha önceki videolarımda değinmiştim) sadakat ve istikrarlı olması hususunda yüreklendirin. Web sayfamdaki “21 Günlük Öğrenci Başarı Takvimi” ni onun için PDF olarak indirebilirsiniz. Eğer, onun hoşuna giderse, başarısını nasıl yükselttiğini oradan da kontrol etmiş olacaksınız. Ona verdiğiniz ya da onun üstlendiği sorumluluklarda yine yanında olup, destekleyin lütfen. “Yapabildim, yapabiliyorum, yapacağım” sürecini bırakın yaşasın. Sizde haftalık kontrollerle sürecinin nasıl gittiğini, artılarını ve yarım artılarını takip edebilirsiniz. Ancak asla “SORGULAMAK” yok!
UNUTMAYIN!
BAŞARISIZ ÇOCUK YOKTUR, POTANSİYELİ DOĞRU YÖNLENDİRİLMEMİŞ ÇOCUK VARDIR!
Randevu İçin