Nedir bu “Konfor Alanı”? Konfor alanı, güvenli bölgedir. Kuvezdir, akvaryumdur. Uzun çitler ya da demir parmaklıklarla çevrili özgürlük hapishanesidir. Onun dışındaki her yer tehlikelidir. “Lüzumsuz düşünceler” bize bunu söyler, sakın dışarı çıkma! Adım atma! Dışarısı tehlikeli. Bizde kolay olanı yaparız. Fikirlerimizi ve hareketlerimizi, aslında yaşamımızı açık hava hapishanesinde sürdürürüz adeta. Hareket etmeye, adım atmaya korkarız. Aslında yapmak istediğimiz ne çok şey, gitmek istediğimiz yollar ve ulaşmak istediğimiz küçük ya da büyük hedeflerimiz vardır. Ama olmaz! Tüm bunları gerçekleştirmek için Konfor alanımızın dışına çıkmak gerekir ki bu hiç alışık olmadığımız korkutucu, kaygı verici ve yorucu bir durumdur.
“Truman Show” filmi tam da bu noktada tavsiye edebileceğim bir hikaye anlatıyor. Lütfen izlemeyenler izlesin olur mu? Jim Cary’nin oynadığı karakter; doğumundan itibaren gerçek zannettiği yaşamı aslında bir film platosundan ibarettir. Truman’ın yaşadığı şehir, arkadaşları, ailesi, işi, evliliği dev bir senaryo ve prodüksiyondan ibarettir. Filmi uzun uzun anlatmak istemiyorum ama asıl hikaye; Truman’ın içinde bulunduğu duruma farkındalığı ile başlar. Yapmak istediklerini, hedeflerini gerçekleştirmek istediğinde içinde yaşadığı sınırları belirli dünyasını keşfeder. Ancak cesaretle hedeflerini gerçekleştirmek için harekete geçer. Kararlıdır, konfor alanının dışına çıkacaktır.
Bazen hayatımız da tıpkı Truman Show gibi geliyor bana. Her gün ya da her hafta sonu rutin şeyleri yapıyoruz. Rengi, kişileri, ortamı değişse bile aynı şeyler… Hani bir gizli kamera ya da yaşamımızın her alanını görüntüleyen birden çok gizli kamera olsa ve biz bu çekilenleri izlesek, boşlukları, alışılmışlıkları, geçip giden “hedefsiz” zamanları daha net göreceğiz. Diyelim ki, bir an için kendi filmimizi izledik. Fark ettik ki şu ana dek hayatımız konfor alanımızın sınırları içersin de geçmiş. Ne hissettin? Böyle oldu ama bundan sonra daha cesur davranıp, Konfor Alanımın dışına çıkacağım ve yapmak istediklerimi, hedeflerimi gerçekleştirmek için harekete geçeceğim diyebiliyor musun? Demeliyiz. Bir anestezi doktoru; büyük ameliyatlara girmeye hazırlanan hastaların narkoz verilmeden önce söylediklerini şu şekilde aktarmıştı: Çoğu insanlar yaşadıklarının değil yaşayamadıklarının pişmanlığını yaşıyorlar ve “bir fırsatım daha olsa” diye hayıflanıyorlar.
Fırsatlar bence sadece cesur insanların karşısına çıkar. Hedeflerini gerçekleştirmek için harekete geçen cesur insanların karşısına. Lütfen, cesur ol artık kendin için. Fırsatlar bu yolda karşına, işini kolaylaştırmak için çıkacaktır emin ol. Yapman gereken tek şey; büyük ya da küçük tüm hedeflerin için; istekli, kararlı ve cesur olman ve harekete geçmen. “21 Günlük Takvim” e sadık kalarak bunları uygulaman.
Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi, hedefe ulaşmak ancak çalışmaların sürekliliği ile mümkün. Diyelim ki hedefimiz kilo vermek; 21 gün takvimini indir, motivasyon cümleni yaz ve uygulamaya başla
Hedeflerinin arzu olarak kalmaması için, harekete geçmekten başka çaren yok. Spor salonuna gitmek, açık havada yürüyüş yapmak, beslenmeni düzenlemek ya da merdiven çıkmak gibi uygun metotları kullanmadan, eski düzeninde yaşayarak yani konfor alanının dışına çıkmadan başaramayacaksın unutma! Uygulama esnasında tökezlediğinde ki bu çok olağandır, işte o an “vazgeçmek” kaybetmektir unutma. Alışkanlıklarını oturmak, hedeflerine ulaştıracak rotadan sapmamak için “21 Günlük Takvim”i hayatının bir parçası haline getirdin mi? İşte yaşamının dizginlerini ele almaya başlamışsın demektir. Yeter ki seni çevreleyen çitleri yık, akvaryumdaki ya da kuvezde ki yaşamına son ver. Çünkü bunu yapmazsan yaşam sana hep kısıtlı güzellikler ve sınırlı olanaklar getirecektir.
Bundan sonraki yazılarım da danışanlardan gelen hedef cümleler üzerine sohbet edeceğiz. Eminim çoğu, sizin de hedefleriniz arasında yer alıyordur. Ama sırayla… Dostluğumuz uzun soluklu olacağı için, yaşama dair, sana dair, her şeyi ama her şeyi konuşma fırsatımız olacak
Bu arada sende, hedeflerinle ilgili paylaşımlarını mail olarak bana yazabilirsin. Belki bir sonraki yazım senin sıkıntıların ve hedeflerin üzerine kurulu olur.
Unutma!
YAŞAM SENSİN VE KOŞULSUZ KENDİNİ SEVMELİSİN!
Randevu İçin