ARTIK KENDİ HAYATINI YAŞAMA ZAMANI!

Kaç yaşındasın? Ömrünün şu anına kadar sadece ama sadece “kendin” için yaptığın şeyleri gözden geçirmeni istiyorum. Mesela, okuduğun okullar ya da üniversitede seçtiğin bölüm, şu anki işin, arkadaşların vb. bunları bir düşün. Hepsi senin kendi seçimlerin miydi? Yoksa yönlendirildin mi? Peki, yapmak istediğin hangi şeyleri hayatına dahil ettin? Mesela diyet yapmaya karar verdin ama programı bir türlü uygulayamadığın için vazgeçtin mi? Ya da spora başlamak için bir salona kaydoldun, ya da haftalık rutin yürüyüşler yapmak için söz verdin ama iş, aile, sosyal engeller vb. yüzünden o da mı devam etmedi? Ya da ilgi alanın içinde olan hobilerine ki bu kursuna gitmek de olabilir ya da evde vakit ayırmak da yoksa onu da mı ertelemektesin? Bu örneklerin çeşidi de sayısı da artabilir değil mi?

Aslında kendimiz için değişim ve yenilikler isteriz ama erteleyip dururuz sürekli, niçin? Hep bir gerekçemiz vardır. Bu bazen kişiler, bazen zaman, bazen koşullar olur ama aslında bunlar tamamen bahanedir. Neye bahane? Harekete geçme korkusuna! İşte kendi yaşamımızın dizginlerini elimize alamamamızın nedeni tam da budur: “KORKU”

“Konfor Alanı” tabirini sıkça duyarız, değil mi? Nedir, bu konfor alanı? Güvenli bölgedir, kuvezdir, akvaryumdur. Onun dışındaki her yeni alan tehlikelidir bizim için. Düşüncelerimiz bize bunu söyler, biz de kolay olanı yapar erteler ya da vazgeçeriz. Denemek ürkütücü gelir.

Aslında yaşamımızdan vazgeçeriz. Rutini yaşayarak, günleri, ayları, yılları yani ömrü tüketiriz. Harekete geçmek için konfor alanımızın dışına çıkmamız gerçeği değişmez bir kuraldır. Konfor alanı aslında bir prangadır ve bu prangadan kurtulmak ile ilgili düşüncelerimi bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.

Unutma harekete geçmek için uygun olan zaman, tam da şu an! Sahip olduğumuz hayatımızın şoförü biz olduğumuza göre gideceğimiz rota tamamen bize ait. Öyle değil mi? Aracımızı kullanırken yan koltuktakinin direksiyona, arka koltuktakilerin vitese müdahalesi, nasıl bir sürüş konforu ortaya çıkartır hayal edin… Elbette ki hayatımızın direksiyonuna, vitesine, aynalarına, sinyalizasyonuna da ancak “ben” karar veririm.

Şimdi senden istediğim; yaşamında değiştirmek ve geliştirmek istediğin veya ondan çıkarmak ya da katmak istediğin şeyleri bir sayfayı ikiye bölerek yaz. O sayfa senin elinin altında, sana özel bir yerde hep olsun. Ben bunu danışanlarıma; değişim (olumsuz - ) / gelişim (olumlu + ) sayfası olarak uygulatıyorum.

Bu liste, değiştirmek istediğimiz az sayıdaki kararlarımızla başlayıp, zaman içinde artabilir de. Sakın korkma! korkmadan yaz. Yaz, yaz, yaz …Ve şimdi harekete geçme zamanı, listenden en çok istediğin “şeyi” seç. Bu iki bölümden, en çok istediğin bir şeyi; web sayfamdan PDF olarak indirebileceğin “21 Günlük Değişim – Gelişim Takvimi” ne göre uygulamaya başla. İnanarak, isteyerek ve asla taviz vermeyerek. Biliyorsun, bir günlük aksama bile takvimi başa alman demektir. Örneğin hedefim …. kg vermek. Bunun için her gün …. dakika yürüyüş, ya da haftada …. kez spor yapmak, karbonatlı besinleri kesmek, ya da tatlıyı azaltmak …. gibi hedefler belirledin. Ana hedefini, kilonu vermek olarak seçtin listenden. Bunun için gerekli araçlarını da seçtikten sonra ertelemeden ve taviz vermeden uygulamaya başlama vakti artık. Şimdi sıra motivasyon cümleni belirleyip,21 gün boyunca uygulayarak takvimine işaretlemek. Unutmayın, başlamayı ertelemek çoğu zaman vazgeçmektir. Oysa hayatını yaşamak için sana gerekli olan tek şey harekete geçmektir. O da hemen şimdi!
Unutma!

YAŞAM SENSİN VE KOŞULSUZ KENDİNİ SEVMELİSİN!

Randevu İçin

©2020 Yaşam ve Eğitim Koçu İpek Özdemir | Tüm Hakları Saklıdır.Design and Developed by Marlev Medya