AİLEM BENİMLE ALAY EDİYOR !

Öğrenci koçluğu yaparken öğrenci danışanlarımdan duyduğum cümlelerden biridir: Ailem benimle alay ediyor. Tabi ki böyle bir şey mümkün değil, yani anne- baba olarak bizim çocuğumuzla alay etmemiz söz konusu bile olmaz. Ancak onu böyle düşündüren şey ne? Bu yazımızda onun farkındalığını yaşayalım istiyorum.

Biz hep eğitim koçluğu yazılarımızda çocuğumuzla sağlıklı iletişim, doğru iletişim geliştirmek adına basamakları çıkıyoruz işte onlardan biri de çocuğumuzda ailem benimle alay ediyor duygusunu, düşüncesini oluşturan o farkındalığı yaşamak. Bazen kullandığımız kelimeler ve cümleler ki hep bunların ebeveyn- çocuk ilişkisinde sihirli değnek olduğunu söylüyorum, olumlu kullanıldığında inanılmaz güzel sonuçlar doğuruyor ve akademik süreçte çocuğumuzun başarısına müthiş destek oluyor.

Ama bu sözcükleri, bu cümleleri olumsuz kullandığımızda da ciddi ortaya kötü sonuçlar çıkıyor. Yani çocuğumuzda şöyle bir tepki oluşuyor; zaten sen böyle düşünüyorsun, zaten sen bana nutuk atıyorsun, zaten sen benimle dalga geçiyorsun o zaman hiç yapmıyorum, Çocuğumuz da ki o gelişim evrelerinde, aslında aldığımız tepkiler farklı oluyor. Benim bu yazımda birazcık daha, şu orta ergenlik ile ileri ergenlik dönemindeki öğrencilerin, çocukların bizlerle yaşadığı, aileleriyle yaşadığı ilişkide ki; o alay ediyorlar benle düşüncesini yıkmak için neler yapabiliriz ebeveyn olarak? Konusu üzerine olacak.

Başarının ne olduğunu daha önceki eğitim koçluğu yazılarımda sık sık tekrar etmiştim: Yani başarı zirve demek değildir, başarı bizim çocuğunuzun her küçük ileri adımıydı ve bizden beklediği şey de takdir edilmekti. Çünkü takdir, motivasyon ciddi anlamda bir itici güçtü ve çocuğumuzda daha iyilerini yapma arzusunu beraberinde getiriyordu. Ama biz takdir etmezsek, bir de bunun üzerine farkında olmadan belki alaycı üslup takınırsak, işte o noktada benimle alay ediyor annem ya da babam gibi bir çıkarımda bulunuyorlar çocuklarımız.

Çocuğumuz heyecanla başarısından bahsediyor; işte sınavda bugün şunları yaptım şu notu aldım diyerek. Belki o bizim için çok makbul bir not değil, neye göre, kime göre? Ayrıca başarının tarifine ne olur sadık kalalım olur mu sevgili anne- babalar? O ileri attığı her adımda, o takdir sözcüklerimizi bolca kullanalım. Ama şöyle yaklaşırsak: Ya bu not mu? Bu başarımı şimdi? Ya da yaptığı bir işte onun bize o şevkle gelip; ben bunu yaptım ya da bugün bunu yaşadım gibi anlatımlarına, bunu herkes yapar, işte şunu yap da görelim tarzı bir karşılık verirsek, belki de bunlar dilimize pelesenk olmuş, kullanırken, böyle hiç de yaralayıcı olduğunu düşünmüyoruz. Hatta bazı anne-babalar dan şunu da duyuyorum: Bu söylediklerim onu motive edecek zannediyordum. Böyle bir motivasyon şekli yok. Yani yaralayarak ona güç veremeyiz, onun ileriye doğru yönelmesini sağlayamayız. Bunun kendimize yapılmasını ister miyiz anne- baba olarak? Örneğin bir anne olarak yaptığımız bir yemek için, hiç fena olmamış ama daha iyisini yapabilirsin denmesi, bizi bir sonraki yemek için ne kadar motive ederse, bir öğrenciyi, çocuğumuzu da kendi için önemli bir adımda, destekleyip, cesaretlendirirsek, ona iyi bir motivasyon sağlamış oluruz. Bunun tam tersini düşünelim; çocuğumuz geldi, okulda aldığı bir notu veya olayı şevkle anlatıyor, bizde ona şöyle diyoruz: Bu da başarımı? Bu gösterdiğinde gayret mi? Ya da bu ileri bir adım mı? İşte falancanın oğlu ya da kızı neler yapıyor, sen neleri başarı kabul ediyorsun diyoruz. Aslında, bu böyle anlatıldığında hiç de doğru olmadığını sizde biliyorsunuz değil mi? Yapmayalım o zaman.

Bu yazımda yaratmak istediğim farkındalık şu: Sizlerde oluşturmak istediğim; aslında anne- baba olarak bu bilincin dışına hiç çıkmamamız gereken şey, üslubumuzda kullandığımız o, belki hani onu motive eder diye düşündüğünüz küçümseme içeren sözcükleri ve cümleleri iletişimimizden çıkarmak.
Onun başarılarını küçücük dahi olsa, takdir eden üslupla karşılık vermek. Bu onda şöyle bir duygu oluşturacak: zaten okul hayatında dönemlere bağlı olarak farklı farklı zorbalıklar yaşıyor, ruhsal olarak, zihinsel olarak, bedensel olarak yani alay edildiğini düşünüyor, bunlara bir yenisinin de ailesinde maruz kaldığını düşünmek yani hitapla dahi olsa, onu de moral eden bir tutum ve akademik başarıda da ciddi engel oluşturuyor ona. Peki bu durumda biz ne yapacağız? Üslubumuz da o alışkanlık haline getirdiğimiz maalesef alay içeren, birazcık küçümseme içeren o sözcükleri ve cümleleri çıkartacağız, biraz düşünerek hareket edeceğiz.

Her tutumun alışkanlığa dönüşmesi için 21 günlük bir süreye ve egzersize ihtiyacı var bunu hep tekrar ediyorum.
Lütfen anne ve baba olarak çocuğumuzun öncelikle mutluluğu için, sonra da akademik başarısının daha da artmasını, gerçek anlamda onu motive edecek sözcükleri kullanarak başaralım olur mu?
Şu alay içeren ya da ona göre alay gelen ama böyle duyduğumuzda bizim de aslında hiç hoşumuza gitmeyen, bize de söylenmesinden keyif almayacağımız lügat ı ortadan kaldıralım. Bunu bende yaparım, ne var ki bunda, bunlar yok. Bravo harikasın, daha iyisini yapabileceğine de eminim, ben zaten senin bunu yapabileceğini biliyordum gibi. Sevgili ebeveynler; hepimizin ortak düşüncesi çocuklarımızın okul hayatında ki, bu çok uzun bir süreçte, başarılarının katlanarak, artarak devam etmesi ve bunun için en önemli sorumluluk biz anne- babalara düşüyor ve burada sağlıklı iletişimi yakalamamız çok önemli, o zaman üslubumuzda bu günkü farkındalığımız; o alay içeren, küçümseme içeren sözcükleri kaldırıyoruz. Hep takdir edici kelimelerle, cümlelerle çocuğumuza yaklaşıyoruz ve onu gerçek anlamda motive ediyoruz.

Randevu İçin