Önce kendini sev; kendine inan, kendine güven, dozunda fedakar ol ama asla “feda” etme kendini ve kara geçirme, senden çaldıklarıyla zenginleşenleri. Düne asla saplanıp kalama, gelecekle de çok meşgul etme kendini an’ da kal. Biz olmadan önce “BEN” olmayı unutma, sabret insanlara yine dozunda ama katlanma ve bağlılık bir erdemdir. Yine dozunda bağlı ol ama bağımlı olma.
Hedeflerin olsun, büyük ya da küçük ama mutlaka olsun ve sende çabala, er ya da geç ulaşabileceğini kendine kanıtla. Kendini değiştirmek ve geliştirmek için aldığın kararlardan asla ama asla ödün verme! Hayatını asla başkalarından izin alarak yaşama, kimsenin kuklası olma, onların istediği hayatı yaşama, yaşarsan kendinden vazgeçmişsindir çoktan. Korkma yaşamaktan, yaşam cesurları sever unutma. Her güne neşe ve her ne olursa olsun olumlu duygu ve düşüncelerle başla, başla ki, yaşamı böyle yaşayarak alışkanlık haline getir. İnsanların seni kontrol etmesine, hele hele yönetmesine asla izin verme. Sen kimsenin malı değilsin! Eğer sürü içinde kaybolmamak ve sana verilen rolü oynamak istiyorsan, ya sürüden ayrıl, ya da beyaz koyunlar arasında kara koyun ol. Bunu protez olmak için yapmıyoruz, “BEN” de varım demek için yapıyoruz, unutma!
Hedeflerimize ulaşmak; değişmek ve gelişmek, bazen kendimizle ama çoğu zaman da çevremizdeki insanlar la ciddi bir mücadeleyi gerektiriyor. Sesimizin duyulması için bazen volümü açmak, masaya yumruğu vurmak; imgesel anlamda vurmak, kırmak, yırtmak kısacası savaşmak gerekiyor.
“Böyle gelmiş, böyle gider” diyerek; var olanı ya da bize dayatılanı kabullenerek, mutsuzluğa, başarısızlığa, hayal kırıklıklarına razı olarak mı, yaşam yolculuğumuzu devam ettirmek istiyoruz? Elbette hayır, değil mi? O zaman yapılması gereken basit.
“Beyaz koyunlar, arasındaki kara koyun” misali; “buradayım” diyeceğiz. “BEN” de varım diyeceğiz. Uyumlu olmak, dışlanmamak, kabul görmek ya da beni sevmeniz için sizden biri gibi olmayacağım. Çünkü; ben kendimi tanıyan, çizgileri olan, BEN’i seven ve hedeflerine ulaşmak için, değişimleri ve gelişimleri için çabalayanım. Rengim bu, ben kara koyunum! Diyebildiğinde:
Kendini ne denli güçlü hissedeceğine inanamazsın. Ne büyük bir engel değil mi? Denileni yapmak, bağımlı yaşamak, kendinden vermek, vazgeçmek, ertelemek…. Ama şimdi tüm bu engelleri ortadan kaldırmak için kararımızı verdik: BEN, artık beyaz koyunlar arasında ki KARA koyunum! Diyebiliyor muyuz? Kendimi olduğu gibi kabul ediyor ve herkese gösteriyorum. Beni böyle kabul edeceksiniz, işte bu kadar diyeceğiz.
Her alanda rengini belli etmek önemli. Çünkü kişiliğini takdim etmiş oluyorsun. Bundan çekinmiyor, aksine kendini çok daha güçlü hissediyorsun değil mi? Hissedeceksin emin ol!
Tekrar söylüyorum: “Yaşam, cesurları sever ve korkaklar her zaman kaybeder.” Cesur olalım, hedeflediğimiz, yapmak istediğimiz her şey için; kara koyun olmayı göze alalım, sürünün de, çobanın da ne düşüneceğini önemsemeden.
Sen de yaşam yolculuğunda ki duvarlardan bahsetmek istersen; e-mail göndererek, ya da instagram üzerinden yazarak lütfen paylaş. Onunla ilgili de bir yazı yazalım olur mu?
İletişimimizin sürekliliği açısından kanalıma abone olup, bildirim zilini açman beni çok sevindirir. Görüşmek üzere!
Unutma!
YAŞAM SENSİN VE KOŞULSUZ KENDİNİ SEVMELİSİN!
Randevu İçin