BEYNİNİN VE KALBİNİN ÇÖP KUTUSU OLMADIĞINI UNUTMA !

Her şeyden sıkılıyorum, çok gergin hissediyorum, karar vermekte zorlanıyorum, odaklanamıyorum, iş ortamında hiç verimli değilim, sık sık geç kalıyorum, eleştiriye tahammülüm yok, zevk aldığım şeyler artık mutlu etmiyor ve kendimi değersiz, beceriksiz ve hedefsiz hissediyorum diyorsak: Zihin ve kalp temizliğine hoş geldin.

Bizi yoran her şeyle vedalaşmak vakti. Kendini kaosta hissettiren şeyleri sıradanlaştır. Olumsuzluklara odaklanma, çözümlere odaklan, asla hiçbir şey için kendini suçlama. Olan oldu, kendini hatalarınla kabul et, çünkü hiçbirimiz kusursuz değiliz değil mi? Takıntılarını fark et ve tekrarlamamak için kendine söz ver. Belki yeni meşgalelerle hedefler oluşturabilirsin ve onları beslemekten vazgeçmiş olursun. Seni üzen kişileri yaşamından çıkart, isimlerini bir kağıda yaz, yırt ve çöpe at. Bu kişilerle ilgili hiç kimseyle sohbete girme, yani çöplüğü karıştırma olur mu?

Benim hafızam çok güçlü der bazıları. Sonra geçmişe dair olumsuzlukları biriktirdiği belleği ile adeta gurur duyarcasına anlatır. Yaşanılan olumsuzlukları öylesine biriktirmiş ve çoğaltmıştır ki; belleği kötü senaryolarla dolu bir çöp kutusu olmuştur adeta. Peki bu birikimin faydası ne olur bize? Koca bir ENGEL!

Yaşam koçluğu yazılarımızın gayesi ne sevgili okuyucular? Yaşam yolculuğumuzda hedeflediğimiz şeylere ulaşmak isterken, değişim ve gelişim yolunda bize duvar olan engelleri ortadan kaldırmak. İşte bunlardan biri de: Beynimizi ve kalbimizi bir çöp kutusu gibi kullanmak. İşte şu an bu duvarı yıkacağız. Tüm olumsuz duygu, düşünce ve tecrübelerimizi atacağız. Bir nevi kalp ve zihin detoksu yapacağız.

Kötü, yanlış, hayal kırıklığı yaratan, başarısız olayları ve bunlarla bağlantılı kişileri lütfen terk edelim. Edelim ki; zihnimiz ve kalbimiz temizlensin. İnsan mikrobu yaşatmak ister mi? Elbet te hayır! Biz de tüm bu mikropları layık oldukları çöp kutusuna gönderip, zihnimizi ve kalbimizi temiz tutacağız.

Ne yaşamış olursak olalım, artık bitti. Onları düşüncelerimizde ve duygularımızda beslemekten vazgeçmeliyiz. Aksi takdirde bizi; yaralamalarına, yaşamımızdan çalmalarına, motivasyonumuzu düşürmelerine izin veririz. Öfke, nefret, kin ve kendimize açıma duygularımızı besleriz. Değişmeyi ve gelişmeyi bırakın, sürekli gerileriz. Hem bedensel hem de ruhsal sağlığımızı kaybederiz. Değer mi? Bize duvar olan her şeye olduğu gibi, yaşanan olumsuzlukları biriktirmeye zihnimizi ve kalbimizi kirletmeye şu an itibarı ile SON !

Ne yaşamış olursak olalım, ne kadar kötü, ne kadar çirkin, ne kadar acı, ne kadar kalleşçe ya da hak etmediğin her ne varsa… Hepsi benim en güzel tecrübelerimdi diyebilmeliyiz. İyi ki yaşadım. Beni pişirdiler, değişimime ve gelişimime hizmet ettiler. Hedefler koymama ve onlara ulaşma azmime motive ettiler. Hayata daha güçlü bakmamı sağladılar deyip, teşekkür etmek ve zihnimizden ve kalbimizden uğurlamak gerekiyor. Yine bize güç veren, bizi motive eden, destekleyen duygu ve düşünceleri yerleştirmek en etkili yol.

Unutmayın, yeni deneyimlerinizde, yaşam yolculuğunuzda seni üzecek, yoracak, canını acıtacak olabilir. Ama onlarda olacaklar, yaşanacaklar ve bize öğreteceklerini öğretip görevlerini bitirecekler. Biz de onlardan öğrendiklerimizi, bize kattıklarıyla yaşam yolculuğumuza daha güçlü ve kendine inanan bir “BEN” olarak devam edeceğiz.

Lütfen, kalbinin ve beyninin çöp kutusu olmadığını unutma. İçinde sadece “olumlu” şeyleri yaşatman ve büyütmen gereken güç merkezleri onlar senin!

Unutma!

YAŞAM SENSİN VE KOŞULSUZ KENDİNİ SEVMELİSİN! 

Randevu İçin