Hayır! Hayır! Hayır! Tekrar edilirse söylenmesi hiç de zor gelmeyecek… Hele ki “Hayır” ın içindeki “Hayrı” görmeye başladığımız zaman!
Genetik kodumuz “Evet” demeye hayır’ dan daha uygun. Çünkü evet, kabul etmektir, kabul görmektir, dışlanmamaktır, ötekileştirilmemektir, sivrilmemektir vs…. yani bizi zor duruma düşürmez. İçinde “onay” vardır. Ben de sendenim, sizdenim…… demektir. Bana uygun gelse de gelmese de “her şeye varım” demektir. Ama “hayır” öyle mi? Hayır zıtlaşmaktır, hayır sivri olmaktır, hayır reddetmektir, hayır onaylamamaktır, hayır bu bana uymadı demektir, hayır korkmamaktır ve her şeyden önemlisi: “Ben buradayım!” demektir.
Küçüklüğümüzden beri bize öğretilen neydi? Terbiyeli olmak. Terbiyeli olmak??? Kabul görmek adına ne denirse densin, ne yapılırsa yapılsın “hayır” ayıbını işlemek. “Hayır” demenin terbiyesizlik olduğu özdeşliği ile yaşayıp, kaderci olmak. Tekere çomak sokmamak, çatlak ses olmamak… sesini çıkarmamak. İlla bir şey diyeceksen “Evet” olsun demek…
Evetlerin, bizi mutlu edeceğine öyle inandırıldık ki “hayır” demeye korkar olduk ve ne yazık ki korktukça zarar gören, mutsuz olan ve hedeflerinden uzaklaşan da hep biz olduk. “Hayır” demeyi kaybetmekle orantıladığımız dan “Evet” demenin daha doğru olan olduğunu kabul ettik ve çoğu zaman da kaybettik!
Burada kastettiğim; protez yaşamak adına her şeye “Hayır” demek değil, “hayır” dememiz gereken noktalarda “evet” lerimizden vazgeçmemiz gerektiği!
Peki, biz niye hayır! Diyemiyoruz? Hayır diyemiyoruz çünkü kaybetmekten korkuyoruz. Neyi? Sahip olduğumuz her şeyi. Eşimizi, işimizi, arkadaşlarımızı, komşularımızı… Onları “Evet” demek ve haksız olsalar da onaylamakla elimizde tutabileceğimize inanıyoruz. Aslında sürekli onları onaylarken, kendimizi reddettiğimizi, çizgilerimizi çiğnettiğimizi ve en acısı da öz saygımızı kaybettiğimizi çok sonra fark ediyoruz. “Hayır” diyememenin, hedeflerimize varma yolculuğunda ne büyük bir engel olduğunu farkettiğimiz de ise tükettiğimiz zamana üzülüyoruz…
Artık üzülmek değil, daha önceki videom da değindiğim gibi harekete geçme zamanı! Bizi istikametimizden alıkoyan, engelleyen tüm düşünce ve davranışları terk etme zamanı. İşte bunlardan biri de “hayır” demenin önemini kavramak ve yaşamımız da uygulamak!
Birkaç danışanımda bu engeli gördük inanın. Farklı hedefleri vardı ama engel aynıydı kimseye “hayır” diyememek, kendi dışında. Sevdikleri için kararlarını ertelemek hatta vazgeçmek. Onları onaylamak, onları mutlu etme çabası içinde olup her dediklerine “evet” derken; kendi hislerini, düşüncelerini ve isteklerini ötelemek. Niçin? Kaybetmemek için, yalnız kalmamak için. İleriki videolarımda “yalnız kalmak” korkusuyla kendimize yaptığımız haksızlıklar üzerine bir sohbetimiz olacak elbette ama şunu lütfen aklımızdan çıkarmamalıyız: Yaşamımızın dizginlerini başkalarını onaylayarak, kendimizi öteleyerek, elimizde tutamayız. Kendimize verdiğimiz önem; bunun tam tersi bir anlayışla mümkün. “Evet” ler daha çok kendimiz için “Hayır” lar ise başkaları…
Her şeyin, yaşamdaki ulaşmak istediğimiz tüm güzelliklerin koşulsuz kendimizi sevmekle mümkün olduğunu; tüm değişim ve gelişimlerimizin olmazsa olmazının bu olduğunu en başından beri yineliyorum. Önce kendimizi seveceksek; kendimizi onaylayan olmamız gerekiyor elbette. Önce benim hedeflerim, isteklerim, önceliklerim demezsek nasıl mutlu olabiliriz? Değişim ve gelişimimizi nasıl gerçekleştirebiliriz?
“Evet” engeli ciddi bir engel. Evet dediğimiz sürece daha çok sevileceğimizi, kabul göreceğimizi, ötekileştirilmeyeceğimizi düşünmek ciddi bir kaos. En büyük “Evet” imiz kendimize dair olmalı. Başkalarını kırmamak ya da kaybetmemek uğruna değil. Kendimizi kırarak sağlıklı aile, iş ya da sosyal çevre oluşumunu nasıl gerçekleştirebiliriz? Kendimize “hayır” diyerek ; başkalarından hak ettiğimizi nasıl alabiliriz? Biz kendimizi onaylarsak, başkaları bizim kendimizden esirgediğimizi niçin bize versinler ki? “Hayır” ın içindeki hayrı görme zamanı artık! Küçük egzersizlerle hayır deme alışkanlığı kazanma zamanı!
“Hayır, bu akşam sinemaya gelemiyeceğim, çünkü ayaklarımı uzatıp kitap okumak istiyorum.” “Hayır, bu işi ben yapamam, bitirmem gereken başka işlerim var.”, “Hayır, tatil programı bana uymadı o yüzden başka bir program yapacağım.”…. İsteklerime, hedeflerime, YAŞAMIMA uygun olan şeylerde elbette varım ama uymayanlarda yokum “HAYIR!” Sizleri mutlu etmek adına bu güne dek çok çabaladım; istemediğim ya da bana göre olmayan bir çok şeye, sırf sizi kaybetmemek adına evet! dedim ama mutlu olamadım ve yaşamımı erteledim. İsteklerimden, hedeflerimden vazgeçtim. Kararlarımı sırf siz kırılmayın diye erteledim. Ancak, buraya kadarmış… Hayır! diyerek size saygısızlık etmiyorum; kendime olan saygımı besliyorum o kadar!
İçimden gelmeyen, beni zorlayan, beni engelleyen her şeye ve herkese yeri geldiği zaman “hayır” diyeceğim.
“21 günlük Değişim ve Gelişim Takvimimiz” yine senin yanında olacak. PDF olarak indirip, 21 gün boyunca “beni engelleyen her şeye ve herkese hayır!” motivasyon cümlesini aralıksız olarak tamamlamış olmak, 21 gün sonunda kendini ve yaşamını onaylaman için bir engeli daha ortadan kaldırmanı sağlayacak, inan bana.
Her videomda, değişim ve gelişimimiz adına hedeflerine ulaşmak için bizi engelleyen tutumlardan, düşüncelerden bahsettik, edeceğiz. Lütfen sen de; e-mail yolu ile bana kendi engellerinden bahset. İlerleyen videolarımızda bunun üzerine bir sohbet gerçekleştirip, bakış açısı kazanabilelim. Olur mu? Cevabı duyar gibiyim: KENDİM İÇİN EVET!
Unutma!
YAŞAM SENSİN VE KOŞULSUZ KENDİNİ SEVMELİSİN!
Randevu İçin